19 Nisan 2014 Cumartesi




   Başa çıkamıyorum bir saatin yirmi dört saat oluşuyla ve tüm bunların çarpı yedi oluşuyla başa çıkamıyorum. Düşüncenin sonsuz ve noktalanmayan mecrasında sonu aramaya çalışıyorum. İyi değilim, muhakkak. Tam bırakacak oluyorum caddenin ortasında kendimi minik minik çocuklar geliyor gözümün önüne, bir de uçsuz bucaksız gözyaşı. Sokağın tavanı kadar sevip sokağın tavanı kadar kedere bulanıyorum. Elimi attığım her şeyi hiç etmek gibi üstüme yapışan bir alışkanlık edindim, sanki bu alışkanlık benden ve beynimden bağımsız beni ele geçirip alacağını alıp gidiyor. Hayatın benden alacağı var gibi, bir yerlere borcum var onu unuttum da ilahi adalet yoluyla elimden alınıyor gibi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder