Başa
çıkamıyorum bir saatin yirmi dört saat oluşuyla ve tüm bunların çarpı yedi
oluşuyla başa çıkamıyorum. Düşüncenin sonsuz ve noktalanmayan mecrasında sonu
aramaya çalışıyorum. İyi değilim, muhakkak. Tam bırakacak oluyorum caddenin ortasında kendimi minik minik çocuklar geliyor gözümün önüne, bir de uçsuz bucaksız
gözyaşı. Sokağın tavanı kadar sevip sokağın tavanı kadar kedere bulanıyorum.
Elimi attığım her şeyi hiç etmek gibi üstüme yapışan bir alışkanlık edindim,
sanki bu alışkanlık benden ve beynimden bağımsız beni ele geçirip alacağını
alıp gidiyor. Hayatın benden alacağı var gibi, bir yerlere borcum var onu
unuttum da ilahi adalet yoluyla elimden alınıyor gibi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder